İşşte yeniden buradayıım.Öncelikle herkesin kafasındaki sorulara bir yanıt vereyim.Ask.fm'den vesaire milyon kez blogu bıraktın mı,bir şeyin mi var gibi sorular sordunuz.Hayır çok iyiyim aslında,şuan için konuşacak olursam iyiyim.En önemlisi blogu bırakmak söz konusu bile değil.Bir süreçten geçiyordum ve her şeyi rayına sokmadan bir de durumu nasıl anlatacağımı henüz bilmiyorken yazmak istemedim.O süreci anlattım aşağıda.Fotoğrafsız, bol yazılı bir post oldu ama sıkılmadan okumanızı diliyorum.Yeniden özür dileyerek sizleri aşağıya doğru alalım diyorum.
Nereden başlayacağımı bulmak biraz zor oldu ama hikayeyi başa sarayım.Yarıyıl tatilinin ilk haftası kelimenin tam anlamıyla ruhum daralmıştı.(buna rağmen o yazı nasıl çıktı hiçbir fikrim yok.)İkinci hafta ise okul başlayana kadar hasta olarak evde süründüm.Antibiyotikler,çeşit çeşit çaylar,anneanne yöntemleri,tonla peçete...Sonra okul başladı, ama böyle bir isteksizlik olamaz (8 Şubat).Dürüst olalım kimse okula gitmek istemez ama bendeki, herkesin okula gitmek istememe arzusu çarpı iki'ydi.İlk hafta baya ölü gibi gittim geldim.Ruh daralması etkisini sürdürüyordu yani.Hani şu her insanın kendini boşlukta bulup varoluş sebebini sorguladığı zamanlar vardır ya, işte tam olarak öyle bir olay.Bir de her şeyin üstüne bebeklik arkadaşımın babasının bir anda ortaya çıkan sağlık sorunu sebebiyle tek ayak üstündeydik ilk ve bir sonraki hafta.
15 Şubat günü ise benim için 'temiz' bir sayfanın açıldığı gündü."Ne yapıyorsun sen kendine gel" dediğim gün.Stresten,gereksiz düşünmekten başıma giren ağrılardan ve en önemlisi, en güzeli de saçma beslenme şeklimden.Öncelikle şunu söyleyeyim.Stres yönetimi tamamen insanın elinde olan bir şey.Polyannacılık oynamaktan bahsetmiyorum ama yine de herhangi bir işle ilgilenirken aklınıza bir anda giren ve beyninizin içinde yankılanan,o anki gidişatı bozacak düşünceyi kısa bir süreliğine uzaklaştırın.Benim de yaptığım bundan fazlası değil aslında lakin başka bir açıdan bakma yeteneği kazandırdığını tescilleyebilirim.(dene,faydasını görmezsen gel beni bul!)
Şimdi asıl konuya giriş yapıyorum yavaştan.Az önce hafif açarak anlattığım karara Cleanse dersem çoğunuzun kafasında bazı şeyler daha netleşecektir.Temizlenme,arınma olarak türkçeleştirilebilir.Üzerinden fazlasıyla prim yapılan günümüz telaşesi.Hem mental hem de fiziksel açıdan gerçekleştirilmesi esas olmasına rağmen,maalesef gösteriş yapma amaçlı olarak kullanılıp iş çoğu zaman sadece fiziksele indirgeniyor.Biraz daha ayrıntıya inecek olursam,Cleanse'in yan dalı olmazsa olmazı Clean Eating'dir."Temiz beslenme".İnsanların Cleanse anlayışı tam olarak bu.Hatta bu ayki Vogue sağlık kısmından sorunu tam anlamıyla özetleyen bir alıntı yapıyorum."Instagram hesaplarımızda kinoalı,avakadolu,çiğ sebzeli bir şeyler paylaşmadıysak sosyal olarak var olmamız pek de mümkün değil."
Böyle yaşamayı Âdet haline getirmiş, insanları aydınlatmak amaçlı yapılanlara sonsuz saygım olduğunu belirtip daha fazla sinir kusmadan ben ve cleanse adlı çalışmama geçiyorum.
Böyle yaşamayı Âdet haline getirmiş, insanları aydınlatmak amaçlı yapılanlara sonsuz saygım olduğunu belirtip daha fazla sinir kusmadan ben ve cleanse adlı çalışmama geçiyorum.
Her şeyden önce şunu söyleyeyim, zayıflamak gibi bir amacım yok.Bunu insanlara anlatmaktan dilimde tüy bitti.Ayrıca vegan veya vejeteryan da değilim.Basit şeker,un,tuz,yağ gibi pek masum olmayan şeyleri mümkün olduğunca bedenimden uzak tutmaya (yağ ve tuzun belli bir miktarına vücudun ihtiyacı olduğunu unutmamak şartıyla),yediğimiz çoğu şeyin sağlıklı alternatiflerini hayatıma sokmaya çalışıyorum diyebilirim kısaca.
Kapitalizmin oyunları bunlar denilip burun kıvrılan bazı gıdalar aslında yüzyıllardır süregelen mucizevi şeyler.Antioksidan içerikleri en yüksek,lif değerleri en yüksek gıdalara burun kıvırıyoruz.Dedelerimiz, babaannelerimiz chia tohumu yiyerek hayatlarını sürdürmediler elbette ama kaçırılmaması gereken nokta, onların döneminde kendilerin arındırmalarına çok da gerek yoktu.Kanser en büyük tehdit değildi, bozuk psikoloji vakalar her gün artmıyordu, en önemlisi de ölü besinler tüketmiyorlardı.Türkiye ziraii ilaç kullanımında "TEHLİKELİ" damgası yemiş durumda.Yani toparlarsam, demek istiyorum ki farkındalık beni bu noktaya getirdi.
Kapitalizmin oyunları bunlar denilip burun kıvrılan bazı gıdalar aslında yüzyıllardır süregelen mucizevi şeyler.Antioksidan içerikleri en yüksek,lif değerleri en yüksek gıdalara burun kıvırıyoruz.Dedelerimiz, babaannelerimiz chia tohumu yiyerek hayatlarını sürdürmediler elbette ama kaçırılmaması gereken nokta, onların döneminde kendilerin arındırmalarına çok da gerek yoktu.Kanser en büyük tehdit değildi, bozuk psikoloji vakalar her gün artmıyordu, en önemlisi de ölü besinler tüketmiyorlardı.Türkiye ziraii ilaç kullanımında "TEHLİKELİ" damgası yemiş durumda.Yani toparlarsam, demek istiyorum ki farkındalık beni bu noktaya getirdi.
22 Şubat'ta ise Cleanse'in başka bir maddesine daha tik atarak spora başladım.2 haftadır düzenli olarak spora gidiyorum.Yavaş yavaş fiziksel olarak da etkisini göstermeye başlasa da beni en mutlu eden tarafı hayatımı düzene sokması.Biraz da psikolojik olmakla birlikte cleanse, spor, cleaneating üçü birlikte 3 hafta önceki saçma halimden beni çekip çıkarıyorlar.Haftaiçleri uykumu alarak uyanıyorum, haftasonları kendiliğimden 8 de kalkmaya başladım.E tabi bu arada yoluna koymaya çabaladığım uyku düzenimin de önemli bir rolü var.Kesinlikle daha olumluyum.Gereksiz düşüncelerin ve soru işaretlerinin beyin süzgecime girmesine izin vermiyorum.Sağlıklı beslenmede babamın tüm zarf atmalarına inat 4.haftaya ilerliyorum ve böyle beslenmek bana inanılmaz bir zevk veriyor.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.Umarım anlatmak istediklerimi anlatabildim.Bu konuda yaşadığım heyecanı ve mutluluğu size de yansıtabilmekti amacım.Anlattığım şeylerden herhangi biri ile ilgili en ufak sorunuz olduğunda zaten nereden ulaşabileceğinizi biliyorsunuz :))
Herkese iyi haftalaar..
P.
Herkese iyi haftalaar..
P.