1 Ocak 2016.Bir yılı daha geride bırakıp,sıradaki yılın getirip götüreceklerini merakla beklerken dedim ki ben araya bi yazı sığdırırım.Aslında diğer Şu Sıralar'dan beri neler yazabileceğimi düşünüyorum bu yazıya.Bayaaa da bir şey biriktirmişim o yüzden hemen yeni yıl dileklerimi gerekli yerlere iletip,yazıya başlıyorum.Gönlünüzce,gönlünüzdekilerle musmutlu geçireceğiniz;insanı insan olduğu için kabul etmeyi öğrenip öğretebileceğimiz;sevginin anlamını anlayabileceğimiz bir yıl olur umarım... Yeni yıl yeni yıl yeni yıl yeni yıl heeerkese kutlu olsun...Hemen hızlıca kafama ilk kafama yazdığım yeni yıl issue'mdan ve yeni yıl hediyelerimden bahsetmek istiyorum.
Yeni yıl hediyelerime geçecek olursam da ilk belirtmem gereken şey,hediye almayı vermeyi çok seven bir insan olmama rağmen yeni yıl hediyeleşmesini bir o kadar sevmiyorum.Nedeni henüz uzmanlar tarafından tespit edilemedi ama bu sene de bir önceki seneler gibi tatlış "do it yourself"lerimle insanları mutlu etmeye karar verdim. En yakın arkadaştan da öte olan kişiliğin benim hayatımdaki adının Jülide olduğunu bir çok kez söyledim.Ona bu hediyeyi hazırlamayı uzun süredir istiyordum,vakti yılbaşıymış.Zaten aklımda olduğu için,Eminönü'nden alacaklarımı rahatça aldım.(diğer hediyelerin malzemeleri de Eminönü'nden).Ben birazını tamamladım devamını o doldursun diyerek şöyle bir hediye hazırladım. Yakın çevreme vermek üzere hazırladığım fakat kar tatili sağolsun veremediğim hediyemin içinde de "Gingerbread"ler var.Mutfakta inanılmaz işler yapabildiğimi daha önce söyledim mi bilmiyorum ama nazar değmesin öyleyimdir :)))) Az önce de söylediğim gibi malzemeler Eminönü'nden ve Gingerbread'in de tarifini şuraya bırakıyorum.(Gingerbread fotoğrafıni çekemediğim için internetten aldım) -2 adet yumurta -100 gram oda sıcaklığında(hafif erimiş)tereyağı (ben margarin kullandım) -150 gram toz şeker -250 gram un (alabildiği kadar yani gerekirse arttırabilirsin kulak memesine kadar yolu var) -1 silme tatlı kaşığı kabartma tozu -1,5 tatlı kaşığı zencefil -1 tatlı kaşığı tarçın -(istersen pekmez de koyabilirsin biraz rengini koyulaştırır.) Yumurta,şeker ve tereyağını şeker eriyene kadar mikserle çırp.Unu ve diğer malzemeleri de ekleyerek devamında elinle yoğur,ele yapışmayacak hale gelene kadar yoğurmaya devam et.Daha sonra hamuru streç filmle sararak buzdolabında 30 dakika beklet.Son 10 dakika kala fırını 175 dereceye ayarla.(12 dakika pişecek.)Sonra hamuru buzdolabından çıkarıp tezgahta açarak kalıplarınla şekil verebilirsin :) DELİBAL...Yukarıda fotoğraflarını gördüğünüz sahnesinde ağlamaya başladım ve sonuna kadar bütün salon benim burnumu çekişimi dinledi...Gerçekten izlediğim en güzel prodüksiyonlardan ve en güzel yansıtılmış senaryolardandı.Oyunculuklar harikaydı,hele hele Çağatay Ulusoy.Maşallah dedim yine diyorum,maşallah.İlk davul sahnesinde dibimiz düştü zaten zor toparladık.Baktığın zaman dev güçlü bir hikaye mi,hayır.Ama o kadar güzel işlemişler ki iki zıtlığın birbirine alışmasını (alışmanın benim sözlüğümde tanımı söylerim daha sonra demiştim,buradan çıkıyordur bir şeyler.)...Türk milletinin karanlık kalmış kısımlarını eşeleyip aydınlatmıştı bence.Ayrıca Leyla da Çağatay da ne yetenekliymiş arkadaş. Lovefool efsaneydi. Kısaca toparlamak gerekirse onlar da o kadar benimsemişler ki filmi (zaten 2,5 yıllık projeymiş) seyirciye de yansıdı diye düşünüyorum.(Çağatay'ın dövmelerinin bir kısmının gerçek ve bateriyi de gerçekten çaldığını söylemeden geçmeyelim) AY BİDE! Birileri Röportajını okumuştunuz (okumadıysan ayıp), Janset'le benim çok çok sevdiğimiz Birilerinin naçizane üyesi Baturalp Yılmaz da film de oynuyor. KAÇMAZ DİYORUM YANİ FİLM DİYORUM MÜKEMMEL KESİNLİKLE GİDİN.(filmin adını söylemeyi unutmuşum,Delibal.) Umarım yanlış bilgi vermiyorumdur ama Aralık ayında raflara çıkan iki yeni kitap var.Lügat 365 ve Can Almanak.Kesinlikle herkesin arşivinde bulunması gereken,kitabların önsözlerini okuduğunuzda bile "Emek ve farkındalık budur." dediğiniz kitaplar.Ben de henüz okumaya başlamadım ama zaten hadi bi elime alayım da bitireyim hemen diyeceğiniz kitaplar değil.Hele Lügat 365 hiç değil. 'kadın' sözcüğünün açıklamasına 'Bayan değil.Kadın' yazarak gönülleri fetheden Banu-Onur Ertuğrul çiftinin başarılarının daim olmasını diliyorum gerçekten.Kısa zamanda çok çok güzel işler yaptılar.Instagram sayfalarını kesinlikle takiple. Can Almanak'a gelirsek de güzel Yekta Kopan'ın da içinde olduğu güzel kitap daha ne diyeyim.Keyifli okumalar... Kitapları satın almak için Bu ay dinlediğim müzik çok farklıydı.İlahi ve türkü dinledim çok fazla.Barış Arduç'un Nayino'su beni benden aldı gerçekten.Karadeniz türküleri en büyük zaaflarımdan biridir ve ne güzel yorumladı adam öyle.Gupse ona aşık olmasın da ne yapsın...Hala izlemeyenler varsa buyurun buradan izleyin. Bunun dışında İpek'ciğimle birlikte 'Zahid Bizi Tan Eyleme' ezberleyip,sürekli de söyledik.Erkan Oğur çok güzel adam..Bir de en çok dinlediğim diğer ilahi ise Koray Avcı-Sessiz Kadın'dı.Şu sıralar sık dinlediğim diğer şarkılarda, Passenger- Coins in a Fountain The Cardigans- Lovefool(delibal sağolsun) Şu sıralar tarzını çok beğendiğim iki isim var.Bunlardan birisi manken gibi manken Didem Soydan.Gerçekten mükemmel kadın,mükemmel.Ve Can Bonomo ile ilişkileri de cuk oturuyor.
Diğer isim ise güzeller güzeli arkadaşım Selin.Hayatımda gördüğüm en güzel kızlardan Selin,abartmıyorum.Küçücük ağzı,burnu var ama harika bir oran.Ve giyinmeyi de çok iyi biliyor.Şu sıralar pastel tonlarından yana ve çok sevdiğim bir ceketi var. Jansopelo için,Selo o ceketiyle objektifime poz verdi (seviliyorsun Selin). Şu sıralar çok beğendiğim bir detoks tarifi var.Kivili ve yaban mersinli su.Kivi zengin bir C vitamini kaynağı ve yaban mersini de onu tamamlıyor.(Kivi sevmem diyorsan kabuklu portakal da kullanabilirsin). Abant markasının yeni çıkardığı cam şişeler şu sıralar en çok kullandıklarım,sen de bir tane alıp içine kivi ve yaban mersinini atabilirsin.Afiyet Olsun. Şu sıralar en sık ziyaret ettiğim yer Kanyon'daki Le Pain Quotidien. Tiramisuları beni mest ediyor.Klasık ikilim ise Cappuccino & Tiramisu.Oraya gidip hafif gürültüde tek başıma kitap okumak çok hoşuma gidiyor.İki gidişte bir kitap bitirdim,Simyacı. Simyacı okuduğum en,dille oynanmış kitaplardandı.Çok güzel tanımları vardı.Farklı spesifik noktalara değinip,insan hayatını hikayeleştirerek anlatmış Paulo Coelho.Kesinlikle tavsiye ederim.
Şu sıralar en çok beğendiğim ve tıkladığım Instagram hesapları Umaymahrebel ve Modernkahlo.Umay çok çok güzel ve hali tavırları çok hoşuma gidiyor.Modern Kahlo hesabındaki de (adını unuttum) yine çok güzel ama onda beni cezbeden güzelliği değil yeteneği.Güzel sanatlar öğrencisi kendisi ve çizimleri çok başarılı umarım hep böyle devam eder. Şu sıralar LG Insta Academy ile meşgulüm.Çok tatlı bir proje yapmışlar fotoğrafçılığın üzerine bir şeyler katmak adına.Dersleri alıp sertifikayı kapıyorsun.ÜSTELİK için de dünya tatlısı,benim çok sevdiğim Nil Ertürk'de eğitmen olarak Yemek kategorisinde bulunuyor.Bir göz atın derim.Buyurun. Sanırım bir 'Şu Sıralar'ın daha sonuna geldim.Ummarım ilginizi çekecek bir yazı olmuştur,bir şeyler katabilmişimdir size.Bir başka yazıda görüşünceye dek (programı kapattı..) kendinize çok iyi bakın. Mutlu Haftasonları -Pelus Şu sıralar modum,eklemeyi unutmuşum.
|
Arşivler
Aralık 2016
Kategoriler |